"Bilgilendirme Amaçlıdır."
YÜZDE DOLGU UYGULAMALARI
Yüz, dolgu uygulamaları açısından 3 bölgeye ayrılır. Birinci bölge alın ve göz çevresini, ikinci bölge yani orta yüz burun, yanaklar ve göz altlarını, üçüncü bölge ise ağız ve çene bölgesini içine alır.
Yüz değerlendirilirken hem önden hem de yan profilden bakılması gerekir. Yüzün üçüncü yani alt
bölgesi yüz orantısında büyük önem gösterir. Çene kemiği küçük ve geride olan kişilerde hem gıdı hem de yanak görüntüsü ön plana çıkar.Çene geriliği olan kişilerde alt dudak üst dudağa göre daha geridedir. Burun daha büyük gözükür. Gıdı bölgesi sanki yağ fazlalığı varmış gibi daha belirgindir. Bu durumda çeneye uygulanacak özel dolgular yani çene dolguları diğer adıyla jawline dolguları çene konturunu belirginleştirerek ve çeneyi öne alarak bu görüntüyü azaltır veya yok ederler. Yanakla birleşmiş gibi gözüken gıdı bölgesi, uygulanan çene dolgusu ile birbirinden ayrılır.
Çene geriliği olan kişilerde yüz sanki sarkmış gibi gözükür. Bu durum yaşla birlikte artar. Çeneye uygulanacak dolgular, yani çene dolguları diğer adıyla jawline dolguları ile sarkma görüntüsü azalacaktır. Bu uygulamaya Sıvı Lifting de denmektedir.
Yüze profilden bakıldığında, çene orantısının yeterli olup olmadığına bakmak için burundan çeneye uzanan bir hat çizilir. Eğer üst dudak bu hattın 4 mm alt dudak 2 mm gerisindeyse çene geriliği yok demektir.
Yüz dolguları, yerleşmiş cilt kırışıklıklarının giderilmesinde, yüze hacim verme ve yeniden şekillendirmede, dudak dolgunlaştırmada kullanıldıkları gibi burun şekillendirmede, izlerin ve atrofik cilt dokularının yükseltilmesinde de kullanılmaktadırlar.
KULLANILAN DOLGU MADDELERİ
Yüz dolgu maddelerinin içerikleri ve çapraz bağların yoğunluğuna göre kalıcılıkları değişmektedir. Hyaluronik asit içerikli dolgular 6 ay ila 1,5 sene arasında kalıcılık gösterirler.
Hyaluronik asit, dermis dokusunda kollajeni oluşturan temel bir ara maddedir. Hacminin 1000 katı kadar su bağlayabilmektedir. Hyaluronik asit içeren yüz dolgu maddeleri enjekte edildikleri bölgede yer değiştirmezler veya kaymazlar. Alerjik reaksiyonlara neden olmadıklarından dolayı yumuşak dokunun hacminin arttırılmasında sıklıkla kullanılmaktadırlar. Dolgu maddeleri lokal anestezi ile iğne ve kanüller aracılığıyla rahatlıkla uygulanabilirler.
Çoğu zaman ucuz, laboratuvar testleri özenli yapılmamış yüz dolgu maddeleri allerjik reaksiyona sebep olabilirler. Bu tip ürünlerin enfeksiyon riski de yüksektir. Bu nedenle ucuz yüz dolgu maddelerinden uzak durulmalıdır.
Yüze volüm vermek için kullanılan yüz dolgusu maddelerindeki serbest hyaluronik asit, cilde nemlilik verirken kollajen artışı da sağlamaktadır. Bu yüz dolguları akışkanlıkları sayesinde cilt altına kolayca enjekte edilir ve doğal bir görünüm sağlarlar. Yapılan testlerde güvenli oldukları kanıtlanmıştır.
Mikrokanüller kullanarak hastada morluk oluşturmadan ve minimal acı ile uygulama yapılabilmektedir. Yüze uyumları kalın dolgulara oranla daha yüksek olduğundan natürel bir görüntü oluştururlar.
Bu maddeler ince çizgilerin olduğu alın ve göz çevresi dahil volüm gerektiren çene ovali, yanak boşlukları, nazolabial sulkuslar ve el üzerlerine rahatlıkla uygulanabilirler. Yüz dolgusu uygulamasında ilerleyen seanslarda kullanılan madde miktarı azalacaktır.
Yüzde bulunan derin olukların doldurulması ve yüz şekillendirilmesinde kalsiyum hidroksiapatit kristali (Radiesse) içeren yüz dolgu maddeleri de kullanılmaktadır. Bu alerji riski olmayan ve kollajeni uyaran bir maddedir. Kalıcılığı 1-1,5 senedir.
Yüz Dolgu Uygulaması İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
- Yüz dolgu maddesinin uygulamasından sonra, yüzde 2-7 gün arasında süren ödem oluşabilir. Bu durum dolgu maddelerinin su tutma özelliklerinden kaynaklanır.
- Yüz dolgu uygulamasının yapıldığı gün fazla mimik yapılmamasına dikkat edilmelidir.
- Yüz dolgu maddesinin uygulanmasından sonra yaklaşık 4 saat uygulama yapılan bölgeye su değdirilmemeli ve makyaj yapılmamalıdır.
- Yüz dolgu maddesinin uygulanması sonrasında uygulanan bölgede morluklar oluşabilir. Ancak bu morluklar bir hafta içinde kaybolurlar.
- Yüz dolgu maddeleri sıcaktan etkilendiği için sauna, hamam gibi yerlerden kaçınılmalıdır.
- Yüz dolgusu kalıcı değildir. Yüz dolgusunun kalıcılık süresi yapılan dolgu maddesinin içeriğine göre 6-24 ay arasında değişiklik göstermektedir.
DUDAK DOLGUSU
Dudak Dolgusu Nedir?
Doğuştan dudakları ince olan veya yaşın ilerlemesi sonucu incelen ve bu incelikten mutsuz olan kişilere, dudaklarını dolgunlaştırmak, kalınlaştırmak amacıyla uygulanan yönteme ve bu işlemde kullanılan malzemelere dudak dolgusu denir. En çok kullanılan malzeme hyaluronik asittir.
Dudak dolgusu herkeste aynı standart yerlere yapılmaz. Mesela bazı insanların üst dudak kıvrımları çok belirsizdir. Öncelikle onlar belirginleştirilir. Bazı kişilerde ağız kenarı aşağı doğrudur. O desteklenir. Bazısının dudağın kırmızı olan kısmı belirsizdir. Ağırlıklı o bölgeye yapılır. Bu arada yaş faktörü ve renkler, zevkler de mutlaka dikkate alınır. Estetik bir görünüm sağlamak gereki
Dolguların kalınlıkları değişkendir. Dudak çizgileri ve kenarın belirginleştirilmesi için en uygun dudak dolgusu orta kalınlıkta ve elastikiyeti olanlardır. Böylece dudak fonksiyonları korunmuş olur. Doğallıktan uzaklaşmamış olunur. Özellikle 40 yaş üstü bayanlarda tercih bu tarz dolgular olmaktadır. Çoğunlukla amacımız dudağı dolgunlaştırmaktan çok restore etmektir. Daha kalın dolgular da dudağın etli kısmının dolgunlaştırılmasında tercih edilmektedir.
Dudak Dolgusu Uygulama Süreci
1- Geçici dudak dolgusu vücutta ne kadar kalır? Kalıcısı yok mu?
Dolguların vücutta kalma süresi markaya, dolgunun kalınlığına, vücudunuzun onu eritme hızına göre değişkendir. Her uygulama sırasında bir miktar kalır. Böylece uygulama süresi uzar. Uygulama genellikle 8 ile 12 ayda bir tekrar edilmelidir. Birkaç yıl öncesine kadar kalıcı dolgular kullanılıyordu. Günümüzde bu kalıcı dolgular büyük oranda terk edilmiş durumdadır. Bir yan etki olduğunda veya yaptırmaktan pişman olduğunuzda çıkartma imkânı bu dolgularda oldukça zordur. Çünkü bu dolgular sıklıkla dudakta enfeksiyon, alerji ve şekil bozukluklarına yol açmaktadır.
2- Bana ne kadar dudak dolgunlaştırıcı gerekir?
Dudak uygulamalarında genellikle 0,5 ile 2 ml arası yapılır. Dudağın uzunluğu, inceliği ve her ikisine de yapılıp yapılmamasına göre gerekli miktar değişir. Eğer iki tüp uygulamak gerekiyorsa 1 hafta ara ile 2 seanslı dudak dolgusu uygulanması daha uygun ve kontrollü olur.
3- Dudağımdaki asimetri düzelir mi?
Birçok kişinin dudakları tamamen simetrik değildir. Bilhassa da sigara içenlerin. Çoğu kişi de bunun farkında değildir. Uygulama öncesi gözlem önemlidir. Bu durum dikkate alınarak uygulama yapılmalı. Genellikle ince olan tarafı tamamen doldurmak bazen çok zordur. Bu uygulamaların 2 seans şeklinde yapılması en doğrusudur.
4- Yağ enjeksiyonu dudakta dudak dolgusundan daha mı kalıcı?
Bunun için kesin böyledir diyemeyiz. Çünkü yağ dokusunun da büyük bir kısmı erir. Hele birde yapılan yer dudak gibi hareketli bir bölge ise. Yağ enjeksiyonu isteyen hastalara dudağın etli kısmında tercih edilmektedir. Keza bu bölgede dolgunluk sağlamak için iyi bir materyaldir. Fakat dudak çizgisinde yapılan uygulamalar sıkıntılı olabilir. Bu nedenle pek tercih edilmemektedir. Hücreler arasındaki dokuda normalde bulunan molekülün yani hyalüronik asit içeren dudak dolgusu enjeksiyonu uygun miktarlarda ve uygun teknikte yapıldığında daha doğal görünüm sağlar.
5- Dudak dolgusu yaptırdığım belli olur mu?
Bazı hastalar, dudak dolgusu yaptırdığı fark edilsin isterken bazıları da istemezler. Hatta çoğunluğu istemez. Diyeceksiniz ki madem belli olsun istenmiyorsa böyle bir işlem neden yaptırılıyor. Cevap basit. Herkes güzel görünmek ister ama bunun doğal bir güzellik olduğunun düşünülmesini arzu eder. Eskiden standart bir model yapılırdı. Günümüzde moda doğal görünümlü olmak. Kişiye özgü planlamalar yapılması tavsiye edilir. Herkesin dudak yapısı, sosyal konumu, makyaj yapma tarzı, burun-dudak ilişkisi, beklentisi, çene biçimi farklıdır. Bu yüzden kişinin yüz yapısına uygun bir dudak dolgusu, yüzün diğer parçalarıyla orantılı olacak şekilde yapılırsa en güzel sonuç alınır. Tabi sadece dolgu ile yetinmemek gerekir. Kişinin ihtiyacına göre botoks uygulaması, mezoterapi, cilt bakımı vs. uygulamalarla desteklenmelidir.
6- Dudak dolgusu dudağımda his kaybına yol açar mı?
Eskiden yapılan kalıcı dolgular, doku arasında bir yer kaplayarak çevre dokulara baskı yapmaktaydı. Bazı duyu sinirlerine de baskı yaparak dudakta his bozukluklarına neden olabilme ihtimali vardı. Günümüzde kullanılan hyaluronik asit içerikli dolgular doku içinde yer kaplamak yerine diffüz bir şekilde dağıldıkları için sinirlere bir etkileri yoktur. Dolayısı ile dudağın hislerinde bir bozulma olmaz. Ayrıca bazı hastaların korktuğu gibi mimik bozukluğuna da yol açmaz.
7- Dudak dolgusunun yan etkileri var mı?
Hyaluronik asidin bir yan etkisi yoktur. Zaten vücutta var olan ve FDA tarafından da onaylanmış bir ürün ve işlemdir. Bazen iğnenin girdiği yerde hafif kızarıklık ve daha da nadir olmak üzere morluk meydana gelebilir. Bu lezyonlar 2-3 günde iz bırakmadan iyileşir.
GÖZ ÇEVRESİ DOLGULARI (IŞIK DOLGUSU)
Göz Altı Işık Dolgusu
Sadece kadınların değil erkeklerin de göz altı morluğu veya bazen de torbası olarak adlandırılan çökmüş göz altları, estetik kaygı oluşmasına neden olmaktadır. Bu soruna özel şekilde geliştirilmiş olan göz altı ışık dolgusu tekniği ile çözüm bulunmaktadır. Bu teknik sayesinde göz altlarında şişlik, morluk sorunları olan kişilerin ve cildin uzun zaman tekrardan yapılandırılması tek seferde mümkün olmaktadır. Bunların yanında ilerleyen yaşa bağlı göz altı sorunlarına da çözüm olmaktadır.
Göz altı ışık dolgusu, yanak ve göz altları arasındaki oluklar, çöküklükler, alt göz kapağındaki torbalanmalar, göz altı morluklarında çözüm sağlayan bir işlemdir. Uygulamada hyaluronik asitli dolgular tercih edilir. Işık dolgusunda hyaluronik asit ile diğer vitamin, mineral ve antioksidan etken maddeler birlikte etki eder. Işık dolgusunda kolajenin yapısına giren 8 amino asit, kolajen üretimi için hammadde oluştururken, 3 antioksidan, vitamin ve mineraller cildi dış etkenlere karşı savunur.
Göz Altı Torbaları ve Morluk
Özellikle kadınlar 30’lu yaşlara geldiğinde her iki kadından bir tanesi göz halkaları konusunda korku duymaktadır. Oluşan bu göz altı morlukları ile torbalanmaların nedeni ise çoğunlukla genetiğe dayanır. Sadece uyku pozisyonu, alkol ve bazı alerjik durumlar bunu tetiklemekte ve arttırmaktadır. Göz yapımıza baktığımızda gözler, her tarafa çok rahatça dönen bir yapıya sahiptir ve özel bir yağ ile çevrelenmişlerdir. Ayrıca adına orbital septum denen bir koruma bariyeri sayesinde de oldukları konum korunmaktadır. Bahsettiğimiz septum genetik ya da ilerleyen yaş ile birlikte gevşeyerek yağ torbasınca ileri doğru itilmektedir. Yaş ilerlediği zaman yüzün kemik yapısında incelmeler olacağından kemik normal olarak geriye yönelik hareket etmektedir. İşte bu nedenle gözlerin altında boşluk meydana gelir. Aslında oluşan boşluk çok azda olsa gölgelerden kaynaklı derin görünebilir. “Göz altı torbalarına ne iyi gelir?” diyenlere cevap: Bu tip sorunlar göz altı ışık dolgusu ile ciddi anlamda çözüme kavuşturulmaktadır. Burada bir noktayı çok iyi açıklamak gerekir. Işık dolgusu, göz altında var olan bütün sorunları çözecek gibi bir anlam çıkarmamak gerekir.
Göz altındaki çökmelerin ve koyu morlukların, halkaların büyük kısmına etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak göz altı torbaları için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir. Çünkü belli bir yaşın üzerinde ve büyük torbaları olan kişilerde çözüm alt göz kapağı estetiğidir. Işık dolgu işe yaramaz. Yaşı nispeten genç ve torbaları küçük kişilerde dikkatli yapmak koşuluyla işe yarayabilir. Bunu söyleyebilmenin en iyi yolu tabi doktorunuza muayene olmaktan geçer.
Dolgunun Uygulanması
Göz altı dolgusu ince iğneler veya ince kanüller ile uygulanır. Işık dolgusu verildiği alana homojen bir şekilde yayılarak etkisini gösterir. Yaklaşık 15 dakikalık bir işlemdir. Dolgu uygulandıktan sonra sonucunu hemen görmek mümkündür. Kızarıklık, morarma hemen hemen görülmediğinden kişi günlük yaşamına rahatlıkla dönebilir.
Kaç Seans Uygulanır?
Işık dolgusu tek seansta yapılabileceği gibi hastanın durumuna göre birden fazla seansta da uygulanabilir. Etkisi yaklaşık bir yıl kadar sürmektedir. Sonuç olarak ışık dolgusu adından da belli olduğu gibi cilde canlılık ve parlaklık veren bir uygulamadır.
ELMACIK KEMİK DOLGUSU (ZİGOMA DOLGUSU)
Yanak Dolgusu
Yanaklar ve elmacık kemiği yüzün önemli kısmını oluşturur. Yaşa, zamana bağlı olarak yanaklarda belirgin bir hacim kaybı yaşanır. Yine bazı kişilerde yanaklar çökük bir görünümde olabilir. Bu da kişinin yorgun görünmesine sebep olur. Öte yandan elmacık kemiklerini bir kontür şeklinde belirginleştirmek de mümkündür. Elmacık kemiğine uygulanan dolgu aynı zamanda yüzde lifting yaratarak toparlanmaya yardımcı olur. Yanaklara uygulanan dolgu ile de ciltteki çöküntü ve kırışıklıklar azaltılarak daha iyi bir görünüme kavuşması sağlanır.
Nasıl Uygulanır?
Dolgu maddesi olarak en sık kullanılan ürün hyalüronik asittir. Kremlerle yapılan hafif bir anestezi sonrası yaklaşık 15-30 dakika gibi kısa sürede uygulanır. Enjektör içerisindeki dolgu maddesi cilt altına enjekte edilir.
Etkisi Ne Kadar Sürer?
Kullanılan dolgunun niteliği ve kişinin cilt yapısına göre etki ortalama 12-16 ay devam eder.
ÇENE DOLGULARI (ÇENE UCU VE ÇENE ÇİZGİSİ DOLGULARI)
Çene dolgusu veya jawline dolgusu kalın dolgulardan seçilir. Dolgu materyaline göre kalıcılıkları 1,5 ila 2,5 yıl arasında değişmektedir. Uygulama sonrası 3-4 hafta sert hissedilebilir. Daha sonra yumuşayarak dokuyla bütünleşirler.
Çene dolgusu veya jawline dolgusu iğne ve kanülle uygulanabilmektedir. Özellikle damar ve sinirleri koruyan kanül uygulaması tercih edilmektedir. Çene dolgusu derin yani kemik üzerine uygulanır. Uygulama sonrası hemen sosyal hayata dönülebilir. Uygulama günü yüze su değdirilmemelidir.
Jawline yani çene dolgusu işlemini daha iyi hâle getirmek için ek olarak belli bölgelere botoks da uygulanabilmektedir. Bunun yanı sıra yanak ve gıdı bölgesine uygulanacak özel inceltici serumlar ile çene dolgusunun yüz profilindeki etkisi arttırılabilir. Yüzde ters üçgen istenen bir görüntüdür. Bunu sağlamada çene dolgusu ve jawline dolgusunun yanı sıra iple yüz germe teknikleri de kullanılmaktadır.
Çene dolgusu ve jawline dolgusunda hyaluronik asit dolgular dışında kalsiyum hidroksiapatit kristali ve polycaprolactone (PCL) dolgular da kullanılmaktadır. Hepsi de belirli markaların dışına çıkılmadıkça oldukça güvenlidir ve alerji riskleri yok denecek kadar azdır. Ehil ellerde ve doğru çene dolgusu uygulamaları ile kişiler, yüzde doğru orantıyı yakalarlar. Uygulanacak çene dolgu malzemeleri 1,5 ila 2,5 yıl arasında etkinliklerini devam ettirirler. Bu süreler dolduğunda dahi tam olarak eski hale dönmezler, daha az çene ve jawline dolgu malzemesi çeneye şekil kazandırmak için yeterli olacaktır.
Sıvı yüz germe tekniğinde çene dolgusu ve jawline dolgusu büyük önem taşır. Çene ve kulak önüne uygulanacak dolgu ile yüzde lifting (kaldırma) etkisi sağlanacaktır. Ancak elbette bu işlemde orta yüz ve şakaklara da uygulanacak dolguların etkisi büyüktür. Bu şekilde yüzün tamamında gençleşme ve lifting etkisi sağlamak mümkün olacaktır.
Çene dolguları ve jawline dolguları son dönemde tüm dünyada oldukça fazla uygulanır olmuştur. Ameliyata nazaran tercih edilme nedenleri arasında sosyal hayata hemen dönebilme, anestezi almadan ve 15-20 dakikalık kısa bir uygulama ile yeni bir görüntüye kavuşma vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder