Facebook

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Epilasyondan önce mutlaka doktora görünün

Son yıllarda artan Lazer Epilasyon merkezlerine talep üzerine uzmanlar vatandaşları uyardı. Aşırı tüylenme sorununu epilasyonla çözmeye çalışanların öncelikle sağlık merkezlerine başvurması gerektiğini belirten uzmanlar, tüylenmenin bazı hastalıkların belirtisi olabileceğine dikkat çekti.
Güzellik Salonu
Güzellik - Bakım - Kadınlarda ciltte yağlanma, akne, saç dökülmesi ile birlikte kendini gösteren aşırı tüylenmenin kökeninde hormonal bozuklukların olabileceğini dile getiren kadın hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, "Bu dertten muzdarip genç kızlarımız kalıcı epilasyon gibi yöntemler kullanmadan önce mutlaka hekim kontrolünden geçmeliler, çünkü hormon düzensizliği tedavi edilmediği sürece epilasyon yapılsa bile istenmeyen tüyler geri gelecektir" dedi.

Tüylenme şikayeti olan kadınların çoğunda adet düzensizliğine rastlandığını belirten Şatıroğlu şunları kaydetti:
"Sorun aşırı tüylenmeden kaynaklı kozmetik bir sıkıntı gibi görünse de, çoğu kere esas sorun kadının hormon seviyelerindeki düzensizliktir. Adet düzensizliği yaşayan kadında yumurtlama zamanında olmadığı için kadınlık hormonu östrojenin yapı taşlarından olan testosteronun seviyesi yükselir. Hormon düzensizliği yaşayan kadınlarda ciltte yağlanma, akne, saç dökülmesi, şişmanlık; ileri hormon bozukluklarında ise ses kalınlaşması ve erkek tipi vücut yapısına kadar giden belirtiler görülebilir. Adet düzensizliğine sebep olan en yaygın rahatsızlık Polikistikover sendromudur, bu rahatsızlığa sahip kadınların çoğunda adet düzensizliği ve dolayısıyla tüylenme şikayeti görülür. PCOS dışında yumurtalık kist ve tümörleri, böbreküstü kist ve tümörleri, tüylenme yan etkisi olan çeşitli ilaçların kullanımı ve genetik etmenler de aşırı tüylenmeye yol açabilen diğer sebeplerdir."

Erkek tipi tüylenme

Kadınlarda hormon bozukluğuna bağlı olarak oluşan aşırı kıllanmanın hirsutizm olarak adlandırıldığını kaydeden Şatıroğlu, hirsutizm sorunu olan kadınlardaki tüylenme şeklinin belirtilerini aktardı. Şatıroğlu, "Yüz, göğüs arası gibi kadınlarda normalde tüylenme olmayan bölgelerde sert, koyu renkte kıllar oluşur. Yine kalça, üst bacak, göbek çizgisi ve kuyruk sokumunda da artmış bir tüy potansiyeli mevcuttur. Kozmetik anlamda ciddi sıkıntı yaratan aşırı kıllanma kadını cımbız, jilet, sir ağda, tüy dökücü kremler gibi geçici ya da lazer ve iğneli epilasyon gibi kalıcı epilasyon yöntemlerine yöneltse de, temeldeki hormonal bozukluk tedavi edilmediği sürece tüyler hep geri gelecektir" diye konuştu.

Önce teravi sonra epilasyon

Aşırı tüylenme şikayetiyle hekime başvuran kadınlarda hormon seviyelerini öğrenmek amacıyla kan testi yapıldığını ve ultrason ile yumurtalıkların ve gerekirse böbrek üstü bezlerinin kontrol edildiğini anlatan Prof. Dr. Şatıroğlu şöyle devam etti:
"Hormon seviyelerinde düzensizlik tespit edilen kadınlarda ilaç tedavisine başlanır. Bu ilaç nedene yönelik belirlenir, eğer özellikle adet düzensizliği de varsa doğum kontrol haplarının düzenli kullanımı ile adet düzensizliği sorununu ortadan kaldırılır ve istenmeyen tüylerin çıkması da engellenir. İlaç tedavisinin etkili olabilmesi için en az 3- 6 aylık bir kullanım süresi gerekir. İlerleyen aylarda tüylenmede gözle görülür bir azalma olacaktır. Artık yeni tüy çıkışı olmaz, ilaç tedavisi ihtiyaç olduğu sürece devam eder. Yeni tüy çıkışı olmayınca kalan tüyler için epilasyon uygun olur. Yoksa ikide birde epilasyon yaptırmak gerekir. Pubik bölge ve koltukaltı epilasyonu ile yüzdeki, karın ve bacak iç yüzündeki epilasyonu karıştırmamak gerekir. Koltukaltı ve kasık bölgesinde kıl folikülleri sayılıdır, hepsini yok edebilirler ancak diğer bölgelerde milyonlarca kıl folikülünü yok etmek için cildi feda etmek gerekebilir. Hoş koltukaltı ve kasık bölgesi kıllarından kalıcı olarak arınmak vücudun 'iklimlendirme' (klima) sistemini iptal etmek demektir. Bunu da biz hiç önermeyiz. Bu bölge kıllarının makasla yarım cm'e kısaltılması en uygunudur."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder